DÜĞÜN DERNEK 2: SÜNNET - BİR DÜĞÜN ALANA BİR SÜNNET BEDAVA

düğün dernek 2: sünnet
düğün dernek 2: sünnet. birincisi tuttu ikincisine kısmet gayeli anadolu motifli film.


bu sefer ki anadolu insanını sinemaya taşıma durağımız sivas. düğün dernek filminin yakaladığı başarıdan daha da nemalanmak isteyen yerli hollywood hemen devam filmini yapıştırır. ancak bu kez mevzu sünnettir. sünnet derken filmi yeniden uyarlamak olan sünnetten bahsetmiyoruz. pipil sünnet.

ilk filmde evlenen mutlu mesut olan kerevete çıkan çiftimizin adındaki heceleri uyarlama yoluyla 30 yıldır ülkede yapılan en kötü espriyle bize tanıtılan bir erkek çocukları olduğunu öğreniriz. erkek çocuk deyince sünnet şarttır diyen erkek tarafı ebeveynleri letonyalı gelinin ailesine bu durumu anlatıp ikna edemez. böylece filme malzeme olacak olan sünnet operasyonu başlar.

ilk filmde bıraktığımız karakterleri bir araya toplayarak devam eden filmde çocuğu sünnet ettirmek için atılan taklaların söylenen yalanların çevirilen dalaverelerin anadolu insanını ne de güzel yansıttığını düşünmekten kendimizi alamayız.

mustafa keser in 11 haneli parayı görüp attığı taklalar sanat dünyasının haline özet gibidir belirtmeden geçmeyelim.

mustafa keser

ayriyetten filmde ortaya konmuş en yaratıcı espri nükhet duru ya hasıl olmuş bağlama yapımında türkiye nin jeopolitik önemi başlığı altında servis edilmiştir.

nükhet duru

bir çocuğu sünnet ettirmek için bütün çocukları olaya dahil etmek fikri yardımseverlik adı altına sıkıştırılmış anadolu geleneğidir ki letonyalılar bile bu güzellik karşısında geri durur. kervan yürür.

taht oyunları

neyse sünnet ki bitti derken bir düğün daha olabilir şeklinde 3. filme de gönderme yapılır ki abooovvv diyoruzdur...

devam filmi çekmeyi senden öğrenecek değiliz hollywood. bir yerli film tuttuysa muhakkak ki devam filmi çekilmeli ve de mevzunun içine edilmelidir diye kaç yıllık örf adetimiz var bizim.

ÖZET: DERVİŞLİK OLAYDI TAÇ İLE HIRKA, BEN DE ALIRDIM OTUZA KIRKA.

DONDURMAM GAYMAK - AMERİKA ORGANİK DONDURMAYA DA DÜŞMAN

dondurmam gaymakdondurmam gaymak. dondurma nedir ne değildir belgeseli amaçlı film.

anadolu insanını yüceltecem ne varsa anadoluda var anadoluda insanlar hep çalışıp didinip geçinirler organik yaşarlar içlerinde hiiiiiiiç kötülük yoktur demek için çekilen filmlerden gına geldi. herkes iyi güzel madem o zaman film için malzeme nasıl çıkıyo?

bu sefer ki durağımız muğla. anadolunun kıyıcığı. baş karakter yazları dondurma satarak geçinen kıt akıllı ali ustadır ki kızının da iki çocuğuyla kocasından ayrılıp baba evine dönmesiyle iyice ekonomik dar boğaza girer ammaaaa yatırım olsun ve de işleri büyüterek atılım yapayım gayretiyle müşteri ayağımıza gelemiyorsa biz müşteriye gideriz sloganıyla taksitle bir de motor alıp üstüne de reklam çektirip yerel bir kanala reklam verir. bu kadar taşın altına elini aynı anda sokarsan dar boğaz tez elden görünür elbet.

kendi ustasından öğrendiği yöntemlerle yaptığı organik dondurmayı dondurmanın da organiği nasıl oluyorsa hazır dondurma üreticileriyle rekabet edecem ben saflığında taksitine mazotuna para yettiremediği motorla köy köy bahçe bahçe mecra bucak ne varsa dolaşıp satmak için yollara düşer. köyünün hınzır gençleri de onu bisikletlerle takip edip boş buldukları bir anda motorla bereber dondurmaları da çalıp kaçıp kaçırıp çatlayana kadar yerler.

dondurmam gaymak

dondurmacı ali usta da yapay dondurma satıcılarının ve de üreticilerinin kendisine tuzak kurduğunu motorunu onların çaldığını söyleyip jandarmaya şikayette bulunup bağıra bağıra bütün muğla köylerini gezip motorunu arar. akşam olup eli boş motorsuz eve dönünce karısı ve mahallelileri de dahil yahu saf mısın sen anahtar motorun üstünde bırakılır mı diye dalga geçerler de üzülür ve de üzüntüden intihar etmeye kalkar. her hikayede bulunan akıl hocası rolü köyün yaşlısı mehmet amcaya düşer ve onun verdiği akılları çektiği nutukları anlattığı olayları dinleriz sabah oluncaya kadar sokaklarda döner dururlarken.

dondurmam gaymaksabaha karşı dondurma yemekten mide fesatı geçirip boğazları şiştiği için sesleri bile çıkamayan yazın ortasında nasıl bu kadar üşüttüklerine tolga çandar ın oynadığı köy doktorunun dahi akıl erdiremedigi gençler hikayeyi yumurtlayınca ali ustanın da kapitalist emperyalistler tarafından soyulmuş olduğu değil kendi köyünün gençleri tarafından kazıklandığı ortaya çıkar. durumu sabah öğrenen ali usta esnafı köylüyü tanıyan yerel polisin olayı mahkemeye intikal etmeden çocukların ailelerinden ali ustanın zararının karşılanması yoluyla pamuk eller cebe yöntemiyle çözmesiyle parasına ve motoruna kavuşarak dükkanına döner. köyün sosyalist doğrucu davut kişisi avrupa birliğine girilirse açık ürün satışının yasaklanacağını söyleyince yeniden bağırıp çağırmaya kapitalizme sövüp saymaya başlar ve de deliliğin sınırlarında dolaştığı görülür.

anadolu kültürünün anadolu insanlarının güzelliğini yansıtmaya çalışırken ilişkilerin bu kadar vıcık gösterilmesi aile içi olayların bu kadar hep öyle oluyormuşcasına uluorta yaşanıyormuş gibi anlatılması özel hayatın gözler önüne serilmesinin doğal karşılamıyormuş algısının yaratılması sinema için gerçekleştirilen toplumsal değerlerin ve saygınlığın yitimine örnek ve de önayak olmaktadır.

ÖZET: TAZE SÜT İSTEYEN MANDASINI YANINDA TAŞIR.

FOXCATCHER TAKIMI - GÜREŞİRSEN PARAN OLMAZ PARAYLA DA SAADET OLMAZ

foxcatcher
foxcatcher takımı. parayla satın alamadıkların gün be gün seni yer bitirir demeceli film.

güreş sporunda zirve yapmış abi kardeş iki adamın olimpiyat madalyası bile kazanmış olmasına rağmen amerika birleşik devletlerinde güreş sporunun ilgi görmemesi nedeniyle yüzüstü bırakılmışlıklarını anlatmakla başlayan filmde hollywood un itinayla süsleyip püsleyip ısıtıp ısıtıp önümüze sürdüğü marvel karakterlerinden hulk u canlandıran ve son avengers yenilmezler filminde boynu bükük küheylan olarak buralara sığamam artık tiradıyla çekip giden ve bir sonraki filmde olmayacağını mesajlayan mark ruffalo olgun bir kişilikle ve sosyal ilişkilerde kardeşine oranla daha başarılı bir birey olarak çıkar karşımıza. 1984 olimpiyatlarında altın madalyayı kardeşiyle birlikte boynuna asmış ve hem kendini hem kardeşini eğiterek dünya şampiyonasına hazırlanmaktadır.

mark ruffalo

kardeş rolünü de channing tatum oynamaktadır ki eli yüzü düzgün oynadığını bildiğimiz tek yapım tarantino nun son kan gölü temalı filmi hateful eight tir ki oradaki rolünü de hatırlamak neredeyse imkansızdır. altın olimpik madalyası olmasına rağmen yetmiyor lan bana bu dünya sıkıldım abimin kanatlarının altında yaşamaktan düşüncesi kafasında filizlenmekte ve kaçış yolları aramaktadır.

channing tatum

tam bu esnada amerikan iç savaşından bu yana amerikada ki bütün siyasi olaylarda parmağı bulunan kimya ve savaş endüstrisi patronu bir ailenin yaşayan son çocukları john du pont vatansever amerikalı ayaklarında istediği her işi parayla yapan yaptıran ve elde eden anne sevgisinden yoksun büyümüş takıntılı her şeyi ailesi için yapmış ama mal olduğu gerçeği annesi tarafından her zaman yüzüne vurulmuş olarak çocukluğundan beri ilgi duyduğu güreş sporuna tutunmaya çalışan bir ezik olarak sahneye damlar. hem annesine acı vermek hem de ulan 50 li yaşlarıma geldim kendime bir gün ayırmadım varsa yoksa annemin bitmek bilmeyen hırsı ve istekleri ve atları diyerek kendini tatmin etmek için alt tabaka sporu gözüyle bakılan güreş sporunda bir değişiklik de yaratmak istemektedir ki ona bu gücü sağlayacak kişi ya da kişileri bulması gerekir. böyle bir açlığın ortasında abisinden uzaklaşmak için fırsat kollayan channing tatum in oynadığı kardeş rolündeki adı da mark olan güreşçinin aklını çelmek zaten zor olmaz.

steve carell

her türlü imkan kendisine sunulan ve nihayet abisinin gölgesinden çıkmanın doğru bir şey olacağına inanan mark olaya balıklama atlar ve abisinden ayrılır. kazanılan dünya şampiyonluğunun da verdiği rehavet ve sarhoşlukla john du pont un sağladığı cömert hayat mark ı etkiler. aradan geçen zamanla kırk dönüm bostan yan gel yat osman durumuna dönüşür. zengin gururlu ve takıntılı john du pont bu durumu istemez ve mark ruffalo nun oynadığı abi güreşçi david i paraya boğarak kendi ekibinde çalışması için ikna eder ve getirtir. nice zaman sonra tam abimin boyunduruğundan kurtuldum üstelik bunu bana söyleyen de sendin du pont diyerek yeniden abisini karşısında gören mark du pont un kendisine değil de abisine daha çok güvendiğini fark edince duruma iyice sinirlenip basar gider. kendi çalışmalarını kendisi devam edeceğini söyleyerek foxcatcher takımından ayrılır. abi kardeş ilişkilerinin küçüklüklerinden beri anne baba ayrılığına da dayalı yıkılmaz bir bağ olduğu anlatıladursun mark david nerdeyse orayı terk etmeyi çözüm addeder.

olaylar du pont un istemediği doğrultuda geliştiği için david de gitmesin diye david in her dediğini yapan du pont david in isteği üzerine mark ın ayrılmış olmasına rağmen david foxcatcher takımında kalsın diye mark ın parasının ödemeye devam eder. kendi ekibiyle çalışan mark olimpiyat seçmeleri zamanı geldiğinde istenilen performanstan çok uzaktadır ve olimpiyat takımına son anda seçilir ancak olimpiyatlar da madalya kazanamaz ve bu durum john du pont u çok sinirlendirir. hayatı boyunca her şeyi elde etmeye alışmış emek vermenin ne demek olduğunu pek bilmeyen başarılarla anılan kibirli ve zengin du pont bu durumun nedenini david in sürekli kendi otoritesine karşı gelmesi olarak görür. olayların çözümünü kendince analiz ettiği dar bir çerçeveden düşünüp david i silahla vurur ve öldürür. cinayetten hüküm giyer ve ömrünün sonuna kadar hapis yatar. ne yaptım lan ben şeklinde yediği haltı düşünmek için 20 yıldan fazla bir zamanı olarak hapishanede ölür.

final sahnesinde mark bir güreşçinin en kötü kabusu olan kafes dövüşçüsüne dönüşmüş hayatını devam ettirmektedir.

filmde ne olursan ol ne kadar paran olursa olsun anne sevgisi her şeyin üzerindedir mesajı sürekli karşımıza çıkmaktadır.

ÖZET: BİZ BİZE YAŞARKEN GELDİK OYUNA ELLER KADİR KIYMET BİLMİYOR ANNE 

KUNG FU PANDA 3 - EJDER SAVAŞÇISININ MÜKEMMELLİĞE GEÇİŞİ

kung fu panda 3kung fu panda 3. içindeki güce ulaşmak için tek engel kendinsin kır zincirlerini mesajlı animasyon filmi.

yanlışlıkla seçildiği düşünülen her zorluğun üstesinden gelmeyi başaran düşmanlarına kök söktüren yemek yemek konusunda rekorları elinde tutan türünün tek örneği sevimli ördek yavrusu panda po ustası şifu nun kendi kung fu sunu geliştirmek için meditasyon yapmaya zaman ayırmak istemesiyle muhteşem beşliyi eğitmesi için görevlendirilir. öğretme işinin kendi eğitiminin bir parçası olduğunu nice zaman sonra fark edecektir.

aradan geçen onca zamandan sonra içinde hala koca bir boşluk olduğunun farkına varan ve ben kimim sorusuyla yüzleşen panda po istemeden de olsa bu sorunun yanıtını bulmak için bir düşmanla yüzleşmek zorunda kalır. bu düşman çok uzun yıllar önce dünyada savaş generali olarak bilinen ancak hayat enerjisi çi yi kontrol edebilme gücünün kendinde olmasını isteyen doyumsuz bir hırs küpüdür. çi kontrolü konusunda uzmanlaşan ve aradan geçen 500 yıl boyunca sıkıştığı ruhlar dünyasından geriye dönerek panda po nun da ustası olmuş büyük usta kaplumbağa oogway in yakın arkadaşı olan general kai artık ona olan nefretinden onun bütün mirasını ve adını yeryüzünden silmeye yeminli bir şekilde zümrüt vadisine saldırır. öğrencilerini de yok etmek ister.

kung fu panda 3

ejder savaşçısı panda po biyolojik babasının yani bir pandanın karşısında durduğunu görünce kendi benliğine yönelik soru işaretleri geri gelir ve artık yumurtadan çıkmadığına emindir. her türlü zorlukta yanında olmuş ördek babası ise onu panda babasına kaptırmak istemez. hayatından tamamen çıkacağı korkusuna kapılır. panda po panda babasıyla gizli panda köyüne panda yaşamını öğrenmeye giderken ördek babası da onunla gider. panda po bu köyde panda olmanın kendi türü ile birlikte olmanın ne demek olduğunu öğrenir.


ben kimim sorusuna aradığı cevabı bulduğunu düşünür ancak sonra fark eder ki kim olarak doğduğunuzun kim olarak büyütüldüğünüzün dış görünüşünüzün aslında bir önemi yoktur. önemli olan olmak istediğin ve de olduğun kişi olmandır. böylece çi öğretisi konusunda uzmanlaşıp büyük usta oogway in kendisini seçtiği ejder savaşçısı olmanın son aşamasını da geride bırakarak güçlü düşmanını alt eder.

filmin başından sonuna kadar yaptığı espriler jestler ve mimiklerle bizi yine kahkahalara boğan panda po kung fu sunda en üst mertebeye ulaşıp mükemmelliğini tamamlar.


ÖZET: GİDİŞİM SUSKUN OLMUŞTU AMA DÖNÜŞÜM MUHTEŞEM OLACAK

KUNG FU PANDA 2 - PANDALARIN NESLİ NEDEN TÜKENDİ

kung fu panda 2
kung fu panda 2. yuvarlanan taş pas tutmazken taşı durdurmak için önüne geçmek isteyen de çok olur göndermeli animasyon filmi.


kung fu panda filminin devamı olarak çekilen neydim ne oldum diyerek kung fu da çığır açan düşmanlara korku salan panda po okun yaydan çıktıktan sonra duramaması gibi hızla düşman edinmeye devam etmektedir.

yıllar önce ülkenin başına geçmek istemesiyle aile içinde bir kavga başlatan oğullarını sürgün eden tavus kuşlarının ölümüyle sürgündeki prens tavus kuşu shen geri döner. gururun ve kibrin hükmündeki shen sürgünde kung fu sunu geliştirmiş barutun kullanımını keşfetmiş ve güçlenmiştir. kendisini durduracak tek gücün bir panda olduğu kehaneti üzerine bütün pandaları katletmiştir.

kung fu panda 2


pandaların neslinin neden tükendiğine dair bu açıklamanın ardından bir anne pandanın yavrusunu sebze kutusuna sakladığı görülür. bu kutudaki panda ejder savaşçısı po dur. bu sebze kutusu envai çeşit yoldan geçerek büyük usta oogway in hayatta tesadüf diye bir şey yoktur lafını hatırlatıp yüzümüze çarparcasına tuhaf bir şekilde çorbacı ördek babanın kapısına gelir. aradan geçen yıllarda ördek baba panda po yu oğlu gibi büyütmüş ona yumurtadan çıktığını söylemiş onun da bir ördek olduğunu anlatmıştır. artık ejder savaşçısı olmuş panda po dövüşten dövüşe gidip düşmanları alt etse de içinde bir huzursuzluk hakimdir ve yemek yemek de bu boşluğu doldurmaktadır.


tavus kuşu shen
içten içe ben kimim neyim sorularını kaşımaya başlarken tavus kuşu shen in dünyayı yönetme planı tavus kuşunun ve panda po nun yollarının kesişmesine neden olur. yüzleşmeleriyle gerçekler gün ışığına çıkar. ailesini ve bütün pandaları yok edenin tavus kuşu shen olduğunu öğrenen panda po kendisinin de bir panda olduğunu öğrenip iç huzura kavuşur. böylece kung fu da bir aşama daha yükselen panda po düşmanı tavus kuşu shen i yener. 


ejder savaşçısı panda po nun eriştiği aşamaya ancak po sayesinde gelen usta şifu öğrencisine kıskançlıkla karışık bir saygı duyar ve büyük usta oogway in söylediği gibi ona inanmayı sürdürür.


ÖZET: HUZURUM KALMADI FANİ DÜNYADA TAK ETTİ CANIMA BU PO PANDA

KUNG FU PANDA - NEYDİM DEMEDEN AZMETMEK GEREK VURGULU ANİMASYON FİLMİ

kung fu panda
kung fu panda. istediklerin her zaman imkansız olmayabilir. denemek cesaretini göstermeden bilemezsin temalı animasyon filmi.


şehriye çorbası pişiren bir ördeğin soyu tükenmiş olduğu için kimsenin panda olduğunu bilmediği kendisinin bile yumurtadan çıktığına inanan oğlu panda po eteğinde yaşadıkları zümrüt vadisinin kung fu ustaları muhteşem beşliye hayran sevimliliği kendisini kurtardığı için diğer hayvanların tahammül ettiği sakar bir garsondur.

zümrüt vadisi şenliklerinde vadinin büyük ustası ve kurucusu kaplumbağa oogway in kehanetlerde bahsedilen ejder savaşçısını seçeceği gün ördek babası panda po ya çorba ve kurabiye yüklü bir yemek arabası verip onu satış yapması için şenlik alanına gönderir. bütün köy dövüş ustalarının gösterilerini izlerken panda po arabayı merdivenlerden çıkartmaya çalışarak zaman kaybeder ve geç kalır.

oogway
büyük usta oogway in kararını açıklama zamanı geldiğinde vadinin kapısı kapatılır. panda po dışarıda kalır. izleyebilmek için elinden geleni yapan ama başaramayan panda po havai fişeklerle kendini havaya yükseltip izlemek gibi şapşalca bir fikirle şenlik alanının tam ortasına düşer. bu sırada büyük usta oogway ejder savaşçısı olarak panda po yu işaret etmektedir. herkes bu durumun yanlışlıkla olduğunun farkındadır ancak büyük usta oogway kararından vazgeçmez ve panda po ejder savaşçısı seçilir. beklentileri karşılanmamış bütün seyirciler ve muhteşem beşli gibi usta şifu da durum karşısında şok olur.


yemek yemek dışında hiçbir eğitimden geçmemiş panda po ise kung fu öğrenmeye başlar ama beceriksizlik tavandadır. ayrıca muhteşem beşli de onu kabullenmez. büyük usta oogway ruhlar dünyasına geçmeye karar verince usta şifu ya panda po ya inanmasını söyler.

tai lung
yıllar önce usta şifu nun yetiştirdiği kung fu nun  her alanında üstün yetenek sahibi pars tai lung büyük usta oogway in içindeki kötülüğü görerek kendisini ejder savaşçısı seçmemesi üzerine çok sinirlenmiş isyan çıkartmış vadiyi harap etmiş ve hapse atılmıştır. tai lung hapisten kaçarak intikamını almaya kaldığı yerden devam etmek ister ve hapiste geçen yıllarda daha da güçlenmiş olarak geri döner. onu durdurmak ejder savaşçısı olduğu için tai lung un kendisine daha da çok kızmış olmasına neden olan panda po ya düşer.


Kişinin olmak istediği kişi olması için önce kendisine inanması gerektiğini anlayan panda po gerekli eğitimini usta şifu ile tamamlayıp kung fu yu kavrar ve tai lung u yenerek vadiyi kurtarır.

kung fu panda


ÖZET: İSTERSEN DAĞLAR YERİNDEN OYNAR.

PASİFİK SAVAŞI - ROBOTLARLA UZAYLI BERTARAF ETME TAKTİKLERİ

pasifik savaşı
pasifik savaşı. uzaylıların dünyayı istilası ve kutsal amerikanın dünyayı kurtarmasının bilmem kaçıncı versiyonu olan ancak bu kez durumu robotlar kullanarak renklendirip şekillendirmeye çalışan hollywood işi film.


yaratıklar dünyayı istila etmeye denizin altından başlıyorlar ancak niyesini bilen yok. ilk gelen yalnız geliyor onunla savaş 5 saat sürüyor top tüfek tank ne varsa. mort. uzaylılar sonra bakıyorlar bu iş yalnız olmayacak amca teyze hala dayı esnaf memur artık kabilede kim varsa topyekun savaşa giriyorlar. e dünyalılar da boş durmuyor tabi. aradan geçen yıllarda yeryüzündeki güçler amerika öncülüğünde kaynaklarını birleştirip var olan teknolojileri ile koca koca robotlar yapıyor. aslında bildiğimiz voltran hikayesi. derken filmin baş rolüne hasıl olacak robot pilotu niye pilotsa abisiyle uzaylı tokatlamaya gider ancak uzaylı bunların robotun ağzını burnunu kırıp dişlerini sökünce buradaki diş abisi oluyor abi ölür başrol erkeği hüsrana gark olur. ve film biter.

yok be ya. keşke. tabi değinmeden geçmeyelim gocccaaa okyanusun ortasında hem de gecenin bir vakti ve de havada fırtına varken balık avlamaya çıkmış tekne gerçekten gözümüzden yaş getirdi. gülmekten.

bu kadar savaş oluyo ama dünyada hala insanlar işe gidip para kazanıp kredi çekip ev araba alıp parklarda çocuk oynatıp cuma akşamları manita bulmaya sinemaya bara falan gidiyo. neyyyy.

pasifik savaşı
teknoloji acayip gelişiyo tabi dünyada uzaylılar sağ olsun ama nedense robotları bir kişinin kullanabileceği şekilde yapamıyorlar. yaratıkların ne zaman saldıracağı da belli olmamasına rağmen robotlar da büyük olduğu için onları kullanacak pilotlar da az olduğundan havalarından geçilmediğinden pilotları ve robotları savaşa hazırlamak yarım saat sürüyor ve pilotların fermuarlarını kapatmak da dahil 12 kişinin çalışması gerekiyor. evet 12. canavarlar bir kez görüldü mü 10 bin kişinin ölümünden bahsederken doğal olarak geriye kalan herkesin bu sektörde çalışabilmesi için doğuştan elektronik mühendisi olduğunu varsayıyoruz.


pasifik savaşı
abisi ölünce eleman işi bırakıp ameleliğe başlar. duvar ameleliği. bildiğin kaynak makinesi ile tutturulmuş demirlerden ve betondan oluşan duvar. adı da hayat duvarı. neymiş efendim parayı veren güçler robot projesinden hayır gelmeyeceğini düşündükleri için okyanusların kenarlarına duvar örelim de bari yaratıklar karaya ulaşamasın mantığıyla duvar ördürüyorlar. dünyanın dörtte üçü su. her yer okyanus. yaratıklar o duvarları yıkamasa üstlerinden aşarlar. boyutları devasa ama neyse.


elemanımız abisinin ölümünden 5 yıl sonra duvar ameleliği yaparken savaş hala devam ediyor. tv yayınında yaratıklardan birinin avustralya kenarındaki duvarı beyaz leblebi yer gibi yemesini gösteriyor. herkes altına sıçmış ve akıllarda şu soru. duvar ne işe yarıyor. üstelik tvde sydney deki opera binasını gösteriyor. hala sağlam. savaş 12 yıldır devam ediyor arkadaş. yıl 2025. ama yıkılmamış. wauuuw.


pasifik savaşıdünyanın finansal para babaları robot projesini kapatmaya karar verince keskin bakışlarını thor dan bildiğimiz asgard ın gözü kulağı olan işin başındaki kumandan idris elba beklenen haşin öngörüsüyle duvar işi yürümez ağalar biz kendi bildiğimiz yoldan gidelim deyip robot kullanabilecek bütün adamları toplamaya başlar. abisinin ölümü beynine işlemiş yara olarak duran kahraman adayımızı bulur ve ona iş teklif eder. iş yeniden pilot olmaktır. ilk görev ise abisiyle birlikte savaşırken kullandığı robotu yeniden kullanması için yanına bir pilot bulmak olur ki biz de tam nerede bu filmin beyaz atlı prensesi derken erkeğe gaz verecek onu işe koşacak baş dişi karakter ekranda beliriverir. yaratıkların saldırısından daha önemlisi robotun pilotlarının birbiriyle beyinsel uyumuymuş gibi sürüklenen senaryoda nice zaman sonra ha evet yaratıklar noldu ya mevzusu aklımıza dank eder. onlar da iti an çomağı hazırla deyimi eşliğinde kapının zilini çalmak üzeredirler.


pasifik savaşı

bütün pilotların kendini feda etmek için yarıştığı savaşta nükleer bomba görevi gören robotu yaratıkların inine sokarak patlatmak fikri insanlığın aklına 12 yıl sonra gelmişse de kahramanımız ve yavuklusu görevi başarıyla tamamlayıp dünyayı kurtarır ve muratlarına erer kerevetlerine çıkarlar.

ÖZET: DENİZ ÜSTÜ KÖPÜRÜR ROBOTA DA BİNSEN GÖTÜRÜR.

KONUŞ ONUNLA - SIKIŞTIĞINIZ BEDENDE BAZEN HAYATA DA ŞANS VERMENİZ GEREKİR

konuş onunla
konuş onunla. sevmenin kendini adamanın insanın kendi bedeninin içinde sıkışmasının masalı.


filmde 20 yıl boyunca annesiyle ilgilenmek zorunda olduğu için hiçbir sosyal hayatı olmayan ve bu süreçte penceresinden izleyerek aşık olduğu balerin bir kızın geçirdiği trafik kazası sonucu komaya girdiğini öğrenen bakir erkek benigno balerin kıza bakacak hastabakıcıya ihtiyaç duyulduğunu öğrenir ve annesinin de ölümüyle bu durumu ilk ve tek aşkına ulaşma şansı olarak değerlendirir. 4 yıl boyunca gece gündüz demeden bir hastane odasında her türlü ihtiyacıyla ilgilenerek ve yaşadığı her ayrıntıyı balerin kızla da paylaşarak mucizelere inanarak balerinin bir gün uyanacağına ve kendisine eş olacağına inanarak iki kişilik aşkı tek kişi olarak yaşar.

konuş onunla
nadir görülen kadın boğa güreşçilerinden biri olan ve cinsiyetinden dolayı iş arkadaşları izleyiciler medya tarafından sürekli baskı altında tutulan bir kadının ve bu kadının ayrılıp unutamadığı erkeğe olan derin aşkını köşe yazısı haline getirmek isteyen ve duygusallıkta tavan yapmış bir erkeğin aşka dönüşen ilişkileri kadının unutamadığı eski sevgilisine dönmek istediğini söylemesi ama bunun ardından çıktığı ilk boğa güreşinde boğanın darbeleriyle komaya girmesiyle hastane koridorlarına taşınır. hastanede gazeteci marco balerin alicia nın bakir hastabakıcı beningo ile tanışır ve beningo ona mucizelere inanmayı hastayla sürekli konuşmanın yararlı olacağı inancını aşılar. balerine olan aşkını kendisini o noktaya sürükleyen olaylar zincirini balerinin yanında kalabilmek için eşcinsel olduğunu söylemek zorunda kaldığını anlatır. koma sürecindeki iki kadının gölgesinde ilginç bir  bağ kurarak arkadaş olurlar. ve hatta benigno nun tek arkadaşı marco dur.


konuş onunla
boğa güreşçisi lydia nın ölmesi üzerine hastaneden ayrılarak hayatına devam eden marco sekiz ay sonra lübnan dayken okuduğu bir gazeteden benigno nun alicia a tecavüz ettiğini ve hapse girdiğini öğrenir. hemen şehre geri dönerek olanları öğrenip benigno yla konuşur. benigno alicia nın hayatta olup olmadığını ve çocuğun akıbetini öğrenmek ister ancak avukatı alicia nın durumunda bir değişiklik olmadığını söyleyince sahip olduklarını marco ya bırakıp mucizelere inandığını belki bebeğin alicia yı uyandırmaya etkisi olacağını düşündüğünü anlattığı bir mektup bırakarak intihar eder ve ölür. aslında bebek yaşamıyordur ancak alicia bebek sayesinde hayata dönmüş komadan çıkmıştır. benigno bunu zamanında öğrenemez. bu durum marco yu çok üzer ve marco alicia ya yakınlaşır.


filmde birçok almodovar filminde olduğu gibi bizi belirleyenin toplumun bizim kim ya da ne olduğumuzu anlamasını sağlayanın bizim bize biçilen rollere toplumun çizdiği doğrular ışığında yönelmek zorunda oluşumuza karar verenin ya da verdirenin ne olursak ya da ne olmak istersek olalım BEDENimiz olduğu anlatılır.

konuş onunla

mesaj aslında insanın kendi bedeninde sıkıştığıdır. evrensel kozmik dünyevi dini toplumsal mahalli ailevi doğrular ya da beklentiler adına ne derseniz deyin size öğretilen ve sizden beklenenler dışında bir role bürünmemeniz içindir. böylece herkes kendi içinde vicdanını ben geçmişime ya da geleceğime yönelik sorumluluğumu yerine getirdim diyerek rahatlatma yoluna gider. sorunlar ya da muhtemel sorunlar ve farklılıklar halının altına itilerek görmezden gelinir. farklılıklara engeller ya da kilitler vurulur. farklı olanlar ayıklanır budanır seyreltilir yok edilir. farklı olunmuşsa başarılıp eğer uğruna türküler yakılır ağıtlar söylenir şiirler yazılır methiyeler düzülür destanlar sıralanır filmler çekilir. ütopyalaştırılır hayalleştirilir masallaştırılır. gökyüzündeki yıldızlar gibi uzak ve erişilmez oldukları düşündürülür. unutturulur. toplumun hizada tutulması için böyle şeyler sakıncalıdır.

ÖZET: GÖNLÜM DOLUYOR AŞKLA BARIŞTIM BAK HAYATLA BAŞLADIM YAŞAMAYA

ISTAKOZ - DİSTOPİK GELECEK KURGUSU

ıstakozıstakoz. gelecekte gücün kimin olacağına dair distopik bir bakış açısı.

filmde bugün bildiğimiz ve alışılagelmiş şehir hayatının kurallara bağlı olarak yalnızca evli çiftlere hak ya da imtiyaz olarak sunulduğu bir süreç anlatılır. evlilik belgeleri yanlarında olduğu sürece dünyanın her yerine gidebilir her türlü nimetten yararlanabilirler. meslek seçimlerinin nasıl yapıldığı yaşam biçimlerine kimin karar verdiği konularında ayrıntı verilmese de hayatın akışının aynı düzende devam ettiğini söylemek yanlış olmaz.

evli olmayanlar ya da eşi ölenler için iki seçenek vardır. bir tanesi eş bulma oteline gitmek. bu otelde 45 gün içinde her türlü hizmetin karşılanırken kendine bir eş bulmak zorundasın. eş olması için kimseyi zorlayamaz ya da otelde kaldığın süre boyunca kimseyle herhangi bir cinsel aktiviteye girişemezsin. eğer 45 günün sonunda hala eş bulamamışsan dilediğin bir hayvana dönüştürülüp doğaya salınırsın. burası işin fantastik kısmı. son dilek hakkının gerçekleştirilmesi. tanrı olmak ya da tanrıyı oynamak.

ikinci seçenek ise kaçmak. ormanda şehirlerin dışında yaban arazide kendi başına ya da bir gurupla birlikte yaşamak. bir nevi özgürlük. dezavantajları doğadaki yaşam döngüsünü bilme ve hayatta kalma becerilerine sahip değilseniz kalabalıklar içindeyken bile yalnız olduğunuz için pek şansınızın olmaması. bir de otelde sahip olduğu 45 günlük süreyi uzatma şansına sahip olabilmek için oteldekilerin sizi avlaması. avladıkları her kişi için artı bir gün kazanıyorlar oluşu. ayrıca filmdeki kendilerine yalnızlar diyen bu gurubun kendine has kurallarının olmasından dolayı da işler beklenmedik bir hal alıyor.

colin farrelltelefon kulübesi filmindeki performansını beğeniyle hatırladığımız ve daha sonra nedense hollywood un herhangi bir marvel karakterine uygun bir rol biçemediği belki irlandalı olduğu içindir colin farrell filmin açılış sahnesinden eşi öldüğü için otele gelen ve bütün ayrıcalıkları elinden alınmış yıllardır yaşadığı şehir hayatına belki bir daha kavuşamayacak olmanın verdiği tedirginlik ve içindeki küçük kırık bir umutla olmadı ıstakoz a döner 100 yıl yaşarım inancıyla bir yalnızdır. ilerleyen zamanla 45 günlük süresi dolmak üzereyken oteldeki kadınlardan birini kendisiyle evlenmeye uygun olduğu vaadiyle kandırarak ikna eder ilerleyen birkaç gün içerisinde kadın colin farrell ın kendisine yalan söylediğini anlar ve onu otel yönetimine şikayet etmek için harekete geçer. bu esnada kadın colin farrell ın daha önceden köpeğe dönüştürüldüğünü öğrendiğimiz kardeşini öldürür ve colin farrell kadının kendisinin şikayet etmesini izin vermez. kadını hayvan dönüştürme odasına kapatır daha sonra otelden kaçar ve ormandaki yalnızların arasına gider. yalnızların arasında yalnızların kurallarını öğrenir yalnızların da ikili ilişkiye olumsuz baktıklarını flörtü yasakladıklarını ama karşılıklı sohbet konusunda herhangi bir sınırlamaları olmadığını öğrenir. tıpkı kendisi gibi miyop rahatsızlığı olan rachel weisz ile tanışır çift birbirine aşık olur ama bunu topluluktan gizlemek zorunda kalırlar. topluluğun lideri olan kadın ikili arasındaki yakınlaşmayı fark edince rachel weisz ı göz doktoruna muayeneye götürdüğünü söyleyerek doktorun onu kör yapmasını sağlar ve ormana geri döndüklerinde kadına kendisini kör ettirdiğini söyler. colin farrell bu duruma ne tepki vereceğini bilemese de gelişen zaman içinde kadınla birlikte topluluğun içinden uzaklaşmaları gerektiğini fark ederler. colin farrell liderin rachel weisz a yaptığı kötülükten dolayı onu kazdığı bir mezarın içine bırakarak köpeklere yem yapar ve rachel weisz ile birlikte şehre doğru kaçarlar.

ıstakoz

oyunculukların yine tavan yaptığı colin farrell yaşayan bir bünyeye daha anlam kattığı beynimizde siyah bulutların dolaşmasına olumsuzlukların kümelenmesine neden olan film kimse için umut kalmadığını her kişinin vadesinin eşine bağlı olduğunu beyan ederken ikilinin bir restoranda karşılıklı otururlarken colin farrell ın rachel weisz için gözlerini feda edeceğini söylemesiyle ve elinde bıçakla tuvalete doğru gitmesi ile son bulur.

ÖZET: BİR ELİN NESİ VAR İKİ ELİN SESİ VAR.

KARINCA ADAM - HOLLYWOOD DAN BİR YİNE Mİ YAUUW DURUMU OLUŞTURAN MARVEL UYARLAMASI

karınca adamkarınca adam. bu kadar saçmalığı bir filme toplamak kimin aklına geliyor dedirten yeni bir marvel kahramanı uyarlaması.

hikayedeki iyi adamı nasıl ortaya çıkaracaklar diye düşünürken önce suçlunun tanıtımı ile başlayan sonra neden o suçlunun seçildiğinin anlaşılması için gayet saçma nedenler uyduran giriş kısmında elektronik mühendisliğinde yüksek lisansı olduğunu ifade eden ama bir hırsız olmaktan başka bir marifeti olmadığını gördüğümüz film içinde baba olmasının bu iş seçimi için yegane neden olmasını sorgulamamamız gereken bir süperimsi kahraman uyarlaması.

zorlama bir iyi adam yaratma ve eldeki milyon tane süper kahraman yetmiyor durumu oluşturma sürecinde yenilmezler deki süper kahramanlardan birini döverek kendini kanıtlayan niyeyse dövdüğü demir adam değil süper hırsız karınca adam adayının olayın yanlış yöne gideceğini 50 yıl önce anlamış ve karısını kaybetmiş kızını da kaybetmek istemeyen bilmediği şeyleri kurcalamaya meraklı bir profesörün icat ettiği ve yeniden icat edilmesine izin vermek istemediği bir teknolojinin ortadan kaldırılması için oluşturulan bir operasyona seçilmesiyle başlar.

profesörün kızına annesini nasıl kaybettiğini annesinin nasıl öldüğünü neden yıllardır kızından uzak durduğunu anlatmasıyla ortamda bir dram durumu yaratmaya çalışılırken karınca adamın sahnede çeşitli komiklikler yaparak ortamı güya yumuşatmaya çalışması yer yer yaptığı esprimsiler üçlünün de oyunculuk namına o kadar kötü bir performans sergilemeleri filmin sıçık durumuna tuz biber ekmektedir.

karınca adamkızının gönlünü yeniden kazanmak ve dünyayı kurtarmayı kim reddedilir ki seçenekleriyle karınca adamlık nedir karınca adam ne yapar karınca adam olmak için 10 adım gibi konuları profesörün savaş sanatları bilen ama henüz keşfedilmemiş marvel kahramanı adayı kızıyla birlikte bize anlatır yaşatır. tabi filmdeki kötü adam çakal filmdeki kötü adam tilki filmdeki kötü adam yer mi marvel çocuğu ayaklarında biridir ve işi hemen çakozlar. eskiden asistanı olduğu ama bir mektup gibi buruşturulup fırlatılmış olmanın verdiği intikaaaaaaam duygusu yoğunluğuyla profesöre tuzak kurar. kendi teknolojisini yenmek için profesörün ortaya çıkacağını düşünerek onu bekler ama karşısında bizim yeni marvel kahramanı uyarlaması süper hırsız babayı bulur. yeni karınca adam karınca adam olmayı 10 günde öğrenebilmişken kıyafetle çok vurdun olmadı az vurdun dolmadı hassasiyetiyle takılırken kendi yeni teknolojisini giyerek kötü adam böyle olur beeeee dedirterek ilk giyişinde şirazeyi direkt ayarlayıp kodu mu oturtan sevdim mi tam severim sildim mi bir kalemde diyen buralara yaz günü kar yağıyor canım ölene kadar seni mi bekliyciiim uleyn nidalarıyla karınca adama ağız burun dalıp kıyafetin ağzına burnuna tabi yerden yere çalıp bir de kıyafete monte ettiği ışın silahlarıyla wijuuuw wijuuw diye ateş edip ortalığı delik deşik edince süper kahramanımıza olan kızgınlığımız accık hafifler gibi olur da kendimize geliriz.

kötü adam kasaplarda kullanılan mor renkli sinek yakalayıcılarından birine yakalanıp karizmayı çizdirince karınca adamı yakalamak için kızının evine gider. biz de tam iyi tamam bu adam kahraman olacak da kızı bunu nasıl öğrenecek arkadaş sorusuyla sarmalanmışken her şeyin çözüm üreteci hollywood hemen hızır gibi yetişip cevabı yapıştırır. kızının odasında başlar bi kapışmaca. wijuuw wijuuuw. bu sahnelerden anladığımız iki şey vardır. ilki filme sponsor olmuş bütün markaların oyuncaklarının ya da oyuncaklaştırılmış ürünlerinin reklamlarının gözümüze sokulması. ikincisi ise çocuğunuza alacağınız oyuncaklara dikkat etmeniz gerek yoksa hiç beklenmedik durumlarda zarar verici olabilirler mesajı.

karınca adam

elindeki bütün kozlar tükenince kendini hiç bilmediği bir boyuta göndermeye neden olacak kadar küçültüp kötü adamın zırhının içine girer. onu yok eder. kendisi de zaman mekan boşluğunda sürüklenmeye mahkum kalır. sonra büyütücü etkisiyle yeniden dünyaya döner. kızının gözünde kahraman olur.

profesörün kızı bütün olanları yaşayıp kenarda kalmış yedek oyuncu gibi izlerken baba yüreği cısss eder. gel sana da bi kostüm yapalım bak hatta ben yaptım diyerek kızını hırs havuzuna ve marvel diyarına yolcu eder.


yenilmezler in dayak yiyen marvel kahramanı ne zaman ortaya çıkacak derken filmin sonunda kaptan amerika yla beraber son filmde ayrılan hulk un yerine şu yeni ufaklığa bi şans verelim diye konuşurlar ve 2. filme ya da yeni bir yenilmezler filmine gönderme yaparak sahneyi kapatırlar.

ÖZET: GEL GEL GEL MARVEL E GEL MARVEL DEKİLER TIRT KARDEŞLER

EFSANE - İNGİLİZ GANGSTER KÜLTÜRÜ ÜZERİNE

efsane
efsane. ingilizlerin de bir zamanlar gangsterleri vardı çok da can yakarlardı anlatımlı film.


film 50 lerde başlayıp 60 larda devam eden ingiltere de suç olayına yeni bir soluk getirmiş ikiz gangsterler kray kardeşlerin yetişme yükselme çöküş ya da giriş gelişme sonuç öyküleri anlatılmaktadır.

bahsi geçen kray ikiz kardeşleri biri ronald diğeri reginald olarak nüfuslandırılmışsa da bizde ki ibooo bilooo vari kısaltmalara benzer şekilde ron ve reg diye çağırılmaktadırlar.

reg kardeşlerden düzgün olanı daha mantıklı düşüneni dünyayı yönetmek isteyenidir. bir iş adamı mantığıyla düşünür hareket eder yeni fırsatlar kovalar. bu arada şoförünün ki şoförü büyücü merlin in gençliği colin morgan oynar kızkardeşi frances ile tanışır ve aralarında bir çekim oluşur. ikilinin 50 lerin ingiltere sinde sokaklarda yürüyerek konuşmalarından savaş dönemini geçmişin yoksunluğunu mimariyi dinleme şansımız olur. gelişen ilişkilerini evliliğe taşırlar.

ron kardeşlerden düzgün olmayanı akıl hastası raporu olanı ve de erkeklerden hoşlanan biseksüel olanıdır. dünyayı yönetmek falan umurunda değildir. sokaklarda dövüşmek diş kemik kırmak gibi hobileri olan bir psikopattır. kardeşini çok sever ve kardeşi tarafından sevilmeye ve güvenilmeye layık olanın yalnızca kendisi olduğunu düşünür. etrafındakilere güvenmez fırsatçı arkadan iş çeviren bir yapıya sahiptir. kardeşinin frances ile evliliğini onaylasa da frances in kardeşine uygun olmadığını düşünür.

ikiz kardeşleri oscarlı diriliş filmindeki kötü adam tom hardy oynamaktadır. bir akıllıyı bir deliye bir deliyi daha deliye dönüştürerek gösterdiği takdire şayan performansı seyirliktir.


frances in reg den evlilik ve sonrası için tek isteği namuslu bir hayattır. ancak ron gibi psikopat bir kardeşi sokak dövüşüne olan tutkusu ve gangster olmanın getirdiği havalar 1500 durumu reg i verdiği sözden ve frances ten gün be gün uzaklaştırır. iyice yalnızlaşan ve kendini haplara veren frances reg in kendisini dövmesiyle taşan bardaktan su eşliğinde bir düzine hap içerek intihar eder ve mortu çeker.

kahroldum mahvoldum türküsü eşliğinde kendini içkiye veren reg kardeşi ron un kardeşi olmasından dolayı ölümüne göz yumamadığı ve onu da öldüremeyeceği için toplum içinde bir başkasını öldürüp cinayet suçundan 33 yıl yer. ron da artık kendisini koruyacak bir kardeşi kalmadığından akıl hastanesine kapatılır. böylece tarihteki ingiliz gangster girişimi scotland yard ın çabaları ile son bulur.

ÖZET: BEN GİDERİM ADIM KALIR DOSTLAR BENİ HATIRLASIN

SiX FEET UNDER - DOKUZ TAHTA ALTINA GİRMEDEN HAYATIN DEĞERİNİ BİLİN ÖĞRETİSİ



six feet undersix feet under. dokuz tahta altında. kurmaca durumlarla hayatın gerçeklerine yakınlaştırmaya çalışan her gün bir hediyedir vurgulu dizi.

açılış sahnesi dizide baba rolündeki karakterin ölmesiyle gerçekleşir ki onu tanımaya fırsat bulamayız ancak dizinin her bölümü bir ölümle açılır ve fantastik bir kaç ölüm dışında genellikle hayatın gerçeklerini temel alır.

dizi ölümün hayatın bir parçası olduğunu her an her yerde kol gezdiğini kimsenin vadesinin beklediği kadar olmadığını günü yaşayıp mutlu olmaya çalışmayı anlatır. 

bir dizideki karakterlerle kendimizi özdeşleştirebildiğimiz ölçüde o diziyi içselleştiribileceğimiz gerçeğiyle süreç önce karakter analiziyle başlar.



3 çocuklu bir aileyi konu alan dizide baba karakterinin ölmesiyle zamanında isyanım var uleeeeeyyn diyerek evi terk etmiş en büyük çocuk eve döner ve babasının yıllarca işlettiği cenaze evinin yarısını kendisine bıraktığını öğrenir. babasının yanından hiç ayrılmamış ikinci erkek çocuk bu duruma içerlese de yalnız kalmayacak olması fikri içten içe hoşuna gider. lise çağındaki üçüncü çocuk ise ergenliğinin en dışavurumcu devresindedir ki dünya yansa umurunda değildir. anne ise eve dönen oğlunu kendisine destek olması amacıyla yanında kalmaya ikna ederek aileyi bir araya toplayarak en doğru davranışı yaptığını düşünen yıllarca mutfak ve çamaşırhane arasında mekik dokuyarak hayatın kendisini ıskalamasına neden olmuş bir kontrol manyağıdır.




peter krause

en büyük çocuk nate kendisi gibi seks bağımlısı kız arkadaşı brenda yla babasının öldüğü gün tanışır ve inişli çıkışlı ilişkileri dizi sonra erinceye kadar devam eder. nate insanlara karşı hassas davranan onların hissiyatlarına olan anlayış yatkınlığıyla cenaze işinde beklenen verimi vermektedir ancak hayatı boyunca kaçtığı gerçekliğin gün olup tepesine baş tacı olmasını engelleyemez. beynindeki rahatsızlık nedeniyle girdiği ameliyattan sağ çıkar ve tony soprano nun da söylediği gibi hayatta her gün bir hediyedir anlayışına bürünür.



michael c. hall

ailenin ikinci çocuğu david ki kendisini en çok sevilen seri katil dexter rolüyle tanıyoruz sığındığı aile işinin gölgesinde annesi gibi bir kontrol manyağı olarak hayatın gerçeklerinden kaçan bir eşcinseldir. david üzerinden ırkçılığı ve cinsiyet ayrımcılığını bizim dışımızdakilerin de bir hayatları olduğu gerçeğini altyazılandıran senaryo david ve erkek arkadaşının inişli çıkışlı ilişkisini her ilişkide ortaya çıkabilecek sorunları adeta bir ilişki terapisi gibi ele alır ve ilişkilerde iletişim sorunlarını aşmak adına yapılabileceklere örnekler sunar.




lauren ambrose


ailenin üçüncü çocuğu claire henüz lise çağında ergenliğinin son safhalarında hayatın kendisine hep kelek yaptığı inancıyla yaşayan ve dünyaya hüzünle bakan bir ergendir. bütün dizi boyunca klişelere laf sokan en doğru lafları eden kendisine aileden çıkacak tek akıllı şahıs olması konusunda misyon yüklediğimiz claire lise sürecinde yaşadığı kırık dökük yarım parça ilişkilerle dünyadan soğumak için kendisine bahaneler üretir durur.





frances conroydizideki anne karakteri genç yaşta evlenmiş 3 çocuk sahibi olmuş kendisini eşine çocuklarına adamış yaşamayı her şeyi kontrol altında tutarak olması gerektiği söylenen kalıplar içerisinde şekillendirmek sanan dünyadan bihaber hayatın teğet geçtiği bir kadındır.

bütün dizi boyunca içinde kaldığı durumları yaşadığı karmaşıklıkları hüzünleri neşeleri düşünülünce kendimize en yakın hissettiğimiz karakter anne oluverir. bir dul bir anne bir eş bir kızkardeş bir haydi kızlar okula projesinden yararlanamamış bir depresif çeşitliliğinde rollere bürünür. hayatı yeniden yaşama şansı kendisine sunulunca kozadan çıkmış bir kelebek gibi çırpına çırpına sevinmesi hayatı dışarıyı insanları bilmediğinden yaşadığı yaşamak istediği şeyler olunca eve girmiş cama toslayıp duran sinek gibi sürekli hatalar yapması oğlu ameliyat olacağı için anne yüreğiyle yanıp tutuşması torunu olduğunda korumacılıkla karışık babaanne şımartıcılığı kendisini yeniden kısır döngüye sokan yeni ilişkisi için hissettiği öfkenin dışa vurumu o kadar insani temel düzeyde basit ve gerçekçidir ki dizi boyunca kendimizi içten içe onun mutlu olması için ne yapabiliriz acaba diye sorgularken buluruz.

nate zamanında kontrol manyağı annesinden ve babasının işinden kaçarak evi terk etmiş olmasına rağmen hayır demeyi bilmeyen yumuşak yüzü ve sürekli kendi gerçekliğinden kaçması nedeniyle tamam artık bu son dese de aynı hataları tekrar tekrar yapma konusunda ısrarcı bir iflah olmazdır. tanıştığı brenda ile uzun soluklu ilişkisinde bile onu tanımaya fırsat bulamasak da dizinin pozitif kutbunun o olduğu hissiyatı sürekli ortada döner durur. kendinden kaçmayı bıraktığı an hayata da gözlerini kapadığı an olacaktır.

david kendini bulma yolunda uzun yıllar mücadele edip tıpkı nate gibi kendinden kaçan ama nate e oranla çok daha erken kendini kabullenen hayattan ne beklediğini bilen annesi gibi kontrol manyağı olan toplum içinde farklı olmayı farklı olmanın yaşattığı zorlukları farklılıkların insan ruhunda bıraktığı yaraları bize hissettiren bir karakterdir. amerika toplumu içerisindeki siyahi beyaz ayrımcılığını toplumun normal ve anormal tanımlamalarını farklı kültürlerdeki insanların bir arada yaşamalarının getirdiği zorlukları çok kültürlülüğün çok tahammülkarlık gerektirdiğini herkesin sevilmeye ihtiyacı olduğunu david üzerinden görür yaşar hisseder ve öğreniriz.

claire ailenin en küçüğü olarak ve de olmasına rağmen en bağımsız bireyidir. kafasına eseni yapan ahlaki sorguları yargıları duvarları olmayan temel düzeyde önyargısız bir insandır. bu durum bazen etrafındaki insanlara saf saf aldanmasına inanmasına kalbinin kırılmasına hayattan tekrar tekrar soğumasına neden olsa da yaşanılan her durumun bir tecrübe olduğu ve topladığımız çakıl taşları koleksiyonumuz olduğu bilinciyle 100 yaşını geçkin bir süre yaşar görür. liseyi bitirirken ne olacağına karar verememiş her ergen gibi kendini boşlukta hisseder ancak annesinin önerisiyle sanat okuluna yazılır. amerikan rüyası mezuniyet gecesi klişesini de nate in ameliyatı nedeniyle atlatarak olmasa da oluyormuş dedirtip eline fotoğraf makinesini alır ve hayatı yakalamaya çalışır.

six feet under

bütün karakterlerinin bize hayatın önemini sunmaya çalıştığı dizide yakın ya da uzak o kadar çok ölümle karşılaşırız ki hayat ölümle iç içedir mesajı sürekli yanıp söner. hayatı sevdiklerinizle en iyi şekilde yaşayın ki hayat hiçbirimiz için yeterince uzun değil demektedir.

dizi 2001 2005 yılları arasında yayımlanmış ve beş sezon sürmüştür. evlere şenlik bir finali vardır. sürekli hatırlanmalık ve de ara sıra tatmalıktır. özellikle burun sinüsleriniz doluysa ve boşaltamıyorsanız kesin açıcı etki yapar. son on dakikası aşağıdaki gibidir.




ÖZET:
HAYAT KISA HIZLI YAŞAMALI
BOŞVER DÜŞÜVER ELLERİN DİLİNE
HER HOŞ AN KISA GÜNÜN KÂRI
BIRAK KENDİNİ KAPILIVER AŞK SELİNE

ÇILGIN MAX ÖFKELİ YOLLAR - NE ARADIĞINI BİLMİYORSAN YOLA ÇIKMAK TEHLİKELİ VE YASAKTIR

çılgın max öfkeli yollarçılgın max öfkeli yollar. yok olmanın eşiğindeki bir dünyada feminizmin yükselişine tanık olduğumuz vurdulu kırdılı anlayışa yeni bir soluk getirerek hareketlilik de katan 6 oscar almış film.

gelecekte savaşlardan arta kalmış bir dünyada suyu kontrol edenin dünyaya hakim olduğu gerçeğinin gözümüzün önüne serilmesiyle başlar film. dünya dediysek tabi ki amerika. geriye hep o kalır ne de olsa. o kadar nükleer savaş yapılmış okyanuslar tuz çölüne dönmüş bitki namına ne varsa kurumuş mevsimler değişmiş yağmur falan yok ama hala su var. üstelik savaşlar petrolle petrol için yapılmışken hala petrol de var. kocaman motorlu çok beygirli arabalara yetecek kadar petrol hem de. kimse yürümüyo desek yeri var. petrolü nasıl çıkartıyorsun arkadaş demeye çekiniyoruz. ortada küçük sanayi falan da yok. ama herkes motor ustası. ne yer ne içerler zaten belli değil. ama 6 oscar aldı.

çılgın max öfkeli yollarhikayede en baş dişi karakter charlize theron baş kötü adamın damızlık diyerek zorla kendisine eş yaptığı çocuklarını doğurtmak için mal gibi kullandığı kadınlarını kaçırıp 3 orduyu peşine takarak kaçmaktadır. nereye dersek kimse bilmiyo. bu arada kendilerini kayıtsız şartsız ölümüne baş kötüye adamış beyaz tenli adamlardan oluşan ordunun kan deposu olarak kullandığı esir durumundaki çılgın max gidemediğin yer senin değildir kaçamadığın savaş sana girer durumuyla kendini işin içinde bulur ve sıyrılmanın yollarını arar. çölde italyanın dağ yollarında gider gibi slalom atan koca koca kamyonlar iş makineleri tırlar modifiyeli arabalar bize geçit sunarken arabaya zincirli olarak attığı kaç adet olduğu belli olmayan taklalardan sonra ne bi kırık kaburga ne böğründe bi şarapnel parçası olmadan mucizenin milenyum versiyonu olarak ayağa kalkan çılgın max kadınlarla iş birliği yaparak zincirlerinden kurtulur ve onlarla birlikte savaşacak fedakar korumacı son mohikan rolüne bürünür.

tom hardy

çılgın max karakterini leonardo dicaprio nun oscar heykelciğini almasına vesile olan diriliş filmindeki kötü karakterli asker bozması rolüyle karşımıza çıkan tom hardy oynamaktadır ve kafa karışıklığı içinde kendisini seyretmeye dalarız.





charlize theron

içinde anne sütü mü benzin mi olduğunu kestiremediğimiz çünkü kurşunlardan etkilenmiyo olan koca tankeri film boyunca peşlerine neden sürüklediklerini ya da tır çamura saplandığında charlize theron un 4 milyon tonluk tırı ittirerek destek vermeye çalışmasının hangi akla hizmet olduğunu dahası bu sahnelerden hangisinin oscar için ideal algılandığını bilememekteyizdir.




bütün engelleri bir bir aşarak gitmek istedikleri yere ulaşan firariler geldikleri yerin de yalnızca çöl olduğunu gidilecek bir yer olmadığını kavrayınca peşlerine düşen orduların ana karargahı boş bıraktıkları fikriyle gerisin geri dönerek fetih görevine çıkarlar.

hepimiz birimiz birimiz hepimiz anlayışıyla dişi cüneyt arkın olarak birer kara murat kesilen dişiler baş kötünün karısı olma ayrıcalığı ile dokunulmaz ve de kurşun sıkılamazdırlar. baş kötü de dahil olmak üzere birçok can yakan dişiler karargahın kontrolünü ele geçirir ve nasıl olsa ölecez ha bugün ha yarın için gari diyerek suyu diğerleriyle paylaşırlar.

ÖZET: İKİ ÇILGIN BİR ARAYA GELMEMELİYDİ BENZİNİ SUYU BU KADAR SEVMEMELİYDİ