GÖZLERİNİ SIMSIKI KAPAT - ARTIK AÇABİLİRSİN

john verdon
gözlerini sımsıkı kapat. john verdon un birinci kitabı aklından bir sayı tut taki iyi fikir kötü final hezimetinden sonra bunu da denesek mi ki kaşıntısıyla kendimize zerk ettiğimiz kitaptır.

aslında yazar kitaba gözlerini sımsıkı kapat adını vererek bize mesajı daha en baştan vermiş ama biz dinlemek istememişizdir. birinci kitaba nazaran edebi parçalamalar azalmış olsa da ikinci kitapta da küçük dağları ben yarattım durumu devam etmekte karnımıza ağrılar girmektedir.

ikinci kitap birinci kitabın bitişinden bir süre sonra dedektif gurney i özel dedektif gibi kiralamak isteyen bir annenin gelişi ve bir cinayetin daha çözülmesini isteyenler tarafından gurney in olaya dahil edilmesi ile başlar. karısıyla emeklilik sonrası çekildiği doğal yaşamdan o derece sıkılan ama bunu kendine bile itiraf etmek istemeyen sazan dedektifimiz olaya balıklama atlar ve çölde su bulmuş kutup ayısı gibi zihinsel rahatlamaya kavuşur.

adam dedektif. adam olay çözmeye aç bir beyin. adam dünyanın en iyi dedektifi. napiyo. pırasa dikip tavuk besliyo. e böyle olunca ölen karınca için bile soruşturma başlatıyor adam. neyse.

olay hemen ilgisini çekiyor tabi ve çözmek için sapla samanı ayırıp samanlıktaki iğneyi de buluyor ama onun iğne olduğunu anlamıyor. işte bu kısım en vahimi. olayları çözmek için yedi dereden su getirebilen bağlantıları şıppadanak kuran bu dedektif gözünün önündeki gerçeği adeta gözünün önünde gergedan boynuzu varmış gibi göremiyor.
gözlerini sımsıkı kapat

finali nasıl olacak acaba bu sefer derken yazar ilk kitaptaki sefaletin üzerine tuz biber ekmeyeyim acık da sevindireyim der gibi yapıp gurney i öldürüyor mu tabi ki hayır. adam seri üretime geçmiş. kitap yazmak için her seferinde karakter mi uydursun. dönüp dolaşıp aynı karakterin benzeri adamlara hayat mı versin. hayır tabi ki. aynen devam diyor ve sadece bir iki kurşun darbesi aldırıyor gurney e.

her fırsatta emeklilik hayallerimizi boşa çıkardın tripleri yapan karısının eline kozu da verip ahan da paçayı zor kurtardın artık bu işleri bırakırsın gari dedirterek kitaba noktayı koyuyor ve bir mutlu sonla daha ayrılıyoruz boynumuz bükük.

AKLINDAN BİR SAYI TUT - ŞİMDİ BIRAK

aklından bir sayı tut
aklından bir sayı tut. john verdon denen amca hayatı boyunca reklamcılıkla uğraşmış sonra da emekli olmaya karar verip münzevi bir hayata çekilmiş akabinde bakmış olmuyo keşke bizim de şuralarda bir seri katilimiz olsa diyerek kitap yazma sevdasına düşmüş amerikalı bir romancıdır.

kapitalizmin de özü serbest piyasa anlayışıyla herkes yapınca oluyo ben de deneyecem tribiyle kendi seri katilini kendin yarat peşine de bir dedektif tak düşüncesiyle yola çıkılmış bu ilk kitapta yazarın ilk kitabı yani kitaptaki karakterin karısının tabiriyle belki de dünyanın en iyi dedektifi olan emekli dedektif gurney olayın içine dalar yeni bakış açıları sunar psikolojik değerlendirmeler yaratır ve davayı çözer.

Yazar gerçek hayattaki emekli kişiliğinin bir yansıması olarak roller yüklediği canı sıkılan emekli dedektif gurney üzerinden yaşadıkları dağ evini doğayı kişileri falan anlatmaya girer ki edebiyat parçalayarak sanırsın ki bir dostoyevski bir hugo bir balzac olmuş kitabı şişirmektedir. bu durum bir süre sonra kabak tadı verir ki benim üzerimdeki etkisi direk uykuya dalmam olmuştur. betimlemeler tanımlamalar rus edebiyatına taş çıkartmak isterken göz çıkartmaktadır. sıkılmaktan esnemekten gözümüzden yaş gelmekte ama okumak ve sonucu görmek için karda bata çıka yürümeye benzer şekilde ilerlemekteyizdir.

ha babam de babam sonuca yaklaştığımız vakit yaratılan güzel bir teorinin sözüm ona dünyanın en iyi dedektifi olması muhtemel gurney tarafından yumurta yere düşüp çatladıktan sonra çıkan sesten sonra fark edilebilmesi içimize fazla yağlı baklava gibi oturmuştur.
aklından bir sayı tut

her şeye rağmen güzel bir finali hak ederiz herkes ölür biz de seyrederiz diye beklerken vay arkadaş kurşunlardan ve de oklardan sıyrık bile almadan kurtulan bir cüneyt arkın misali karakterlerin hepsi hayatta kalmayı başarır ve bizi kocaman bir offfff demeye sevk eder.

yazarın ikinci kitabı çıkınca anlarız ki karakterler ona daha çooook lazım olacaklardır ki bu nedenle ölmemektedirler.

karıştığı olaydan dolayı ölümün ucundan dönen gurney e karısı bazen içten içe bazen alenen sitem ederek noldu hani emekli oldundu ve biz doğa içinde doğa için yaşayacaktık tripleri yapsa da dedektifimiz ya valla bi kerelikti gevelemesiyle yarım elma gönül alma yapıp ikinci kitaba selam çakar. biz de deneysel edebiyat yapan bu amcanın kitabına du bakalım nolcek merakımızla devam ederiz.